Zincir-i zülfünde şu garip gönlüm Ne yüz buldu ne kurtuldu ne çare Yar senin yoluna gülşen-i ömrüm Geçti gazellendi soldu ne çare
Fülk-i aşk bihar-ı canda gezerken Gönülden gönüle kam alam derken Gurbet diyarında hicranda iken Gönül bu hasretle doldu ne çare
Emrah iki gözüm olmuştur ırmak Vermedi muradı neyleyim ol hak Fayda vermez artık yare yalvarmak Gayrı demek olmaz oldu ne çare |
|
|