Birinci dünya savaşından sonra imzalanan Mondros Mütarekesiyle, 7 Mart 1919 tarihinde Urfa önce İngilizler, İngilizlerin ayrılmasıyla da 31.10.1919 tarihinde Urfa’yı Fransızlar işgal etmişlerdir. Fransızların Urfa'dan atılması için Urfalılar çok mücadele etmiştir. Urfa kurtuluş savaşı sırasında Fransızlarla yapılan bu mücadeleler folklorumuza da yansımış, Türkülere ve hoyratlara konu olmuştur. Urfa kurtuluşunun en önemli çarpışmalarından biri "Şebeke Mevkiinde" yapılan çarpışadır. Urfalı kurtuluş savaşına son noktayı Şebeke boğazında koymuştur.
Urfa’da yapılan mücadele sonucu Urfa’da kalamayacaklarını anlayan Fransız güçleri 11 Nisan 1920 sabah 4 sıralarında 500 civarında Fransız kuvveti Hastane ve Hızmalı köprü yolunu izleyerek iki koldan Suruç yönüne doğru yola çıkarlar. Kendilerine eşlik etmek üzere Ömer izzet komutasında 10 jandarma eri görevlendirilmiştir. Yine Fransız kuvvetlerinin Suruç civarında bulunan Fransız kuvvetler ile birleşip tekrar Urfa’ya dönmemeleri için Teğmen Minir Efendi komutasında yaklaşık yüz kişilik bir kuvvet de kendilerini üç dört kilometre arkadan takip etmektedir.Fransız öncüleri yolda ilerlerken köylülere ateş edeler, köylülerde karşılık verir ve çatışma başlar. Bunun üzerine Fransızları Urfa’ya geri dönmemeleri için geriden izleyen kuvvetin komutanı Teğmen Minir Efendi, Ali Saip Beye bir rapor gönderir."Düşman öncüsü ve bilhassa öncüde bulunan Ermenilerin yolda rastladıkları aşiretlere ve bilhassa yol üzerindeki köylülere ateş etmeleri üzerine köylülerde onlara ateş ettiler. Fransız kumandan bunu planlı bir saldırı zannetti, kuvvetlerine savaş düzeni aldırdı ve makineli tüfeklerle bize ateşe başladılar. Şebeke Boğazında şiddetli bir çatışma başladı. Urfa yolunu koruma altında bulunduruyorum, durumumuz tehlikelidir. Acele emriniz bekliyorum."
Bu haber Urfa’da çabuk duyuldu, "Fransızlar Norman kuvvetleriyle birleştiler geri geliyorlar" "Fransızlar köyleri yakıyorlar" " Fransızlar aşiretlerle savaşa tutuşmuş" söylentileri yayıldı. Bunu duyan Urfalı, silahını alıp Şebekeye doğru yola çıktı. Çarpışma seslerini duyan civardaki köylülerde yetişerek çarpışmaya katıldı. Çarpışmalar bir müddet devam ettikten sonra Fransız Kumandan Hauger, beyaz bayrak açarak teslim olacaklarını bildirdi. Dağlarda mevzilenen Urfalı çeteler ve köylüler, teslim olmak isteyen Fransız kuvvetlerine yaklaşırken, Fransızlar, tekrar Urfalı çeteler yaylım ateşine başladılar. İşte bu esnada birçok Urfalı şehit oldu birçoğu da yaralandı. Fransızların bu oyunu Urfalıları galeyana getirdi. Urfalılar topyekun saldırıya geçerek Fransız kuvvetlerini etkisiz hale getirdiler. Bu olayla ilgili (13.kolordu komutanlığının 17 Nisan tarihli raporunda) Fransız kuvvetlerinin komutanı Binbaşı Hauger ve Yüzbaşı Sajous (Urfalıların diliyle Saco) olmak üzere Fransızlardan 296 kişi öldürülmüş, 67 kişi yaralanmış ve 140 kişi esir alınmıştır.
Düşman kuvvetlerini imha eden Urfalılar, Şehri düşman işgalinden kurtardıkları için sevinç gözyaşları içerisinde Urfa’ya dönerken duygularını şöyle dile getirmişlerdir;
Kolumu salladım toplar oynadı Kara taş içinde çete kaynadı Yaşasın Urfalılar teslim olmadı Di yeri yeri kumandanlar yeri Çetelerim gidiyor dönmüyor geri
Tılfındır hastahane karşıma karşı Zalım Fransızın bonba atışı Urfa çetelerinin süngü takışı Dı yeri yeri Bozanbegim yeri Çetelerim gidiyor dönmüyor geri
Tılfındır tepesinde tabya kuruldu Ermeniler Fransıza asker yazıldı Şebekede Fransıza mezar kazıldı Dı yeri yeri Bozanbegim yeri Çetelerim gidiyor dönmüyor geri
Çekerim çekerim gitmez kadana Fransızın kurşunu değmez adama Dönmezsem haber verin anama Dı yeri yeri kumandanlar yeri Çetelerim gidiyor dönmüyor geri
Şişkonun damından atlaladım geldim Cabırhaman döküldü topladım geldim Hayın düşmanları pakladım geldim Dı yeri yeri kumandanlar yeri Çetelerim gidiyor dönmüyor geri
Fransızın başında kırmızı fesler Atılıyor bombalar gelmiyor sesler Ruhları çekilmiş kalmış kafesler Dı yeri yeri kumandanlar yeri Çetelerim gidiyor dönmüyor geri |