Suçsuz yere bir hücreye atıldım Kırıldı kalemler ferman ağlıyor Kendi dostlarımca taşa tutuldum Bendeki dertlere derman ağlıyor
Malımı mülkümü ettiler tapu Sonunda yüzüme kapandı kapı Kendinden olunca baltanın sapı Toprak sancılandı orman ağlıyor
Aşıklar çalardı yanık sazları Şahballı ordaydı bahar yazları Yaylada yas tutmuş yörük kızları Çıkrık boynun bükmüş kirmet ağlıyor |
 |
|