Sırat-i müstakim bu menzil kardaş Varamayıp geri dönen de oldu Hakikat yolunda olmuşken sırdaş Nefsine yenilip sönen de oldu
Dört kitabı dört satırla okuyup Çulha olup türlü bezler dokuyup Bülbül gibi gül dalında şakıyıp Varıp necasete konanda oldu
Gel Dertli Divani gafletten uyan Sıtkı sadakatla pirine dayan Helalı gözetir gerçek er olan Harama elini sunan da oldu |
|
|